Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Adaleti düdüklemek!

Resim
Mahpusluk zordur, ağırdır. Hele bir de kapalı alanda kalma korkunuz varsa veya yerinde duramayan, sürekli bir şeylerle ilgilenen, bir yerlere giden bir insansanız. Üstelik haksız yere de girdiyseniz o deliğe, en azından öyle hissediyorsanız, işkenceden farksızdır. İster bir gün, ister bin gün olsun çektiğiniz ceza. Hapishaneler dolmuş, tıklım tıklım hale gelmiş, yüksek mevcutlu yeni hapishanelerin açılacağı bir ülkedeyiz. Suç oranı tavan yapmış, hırlısı hırsızı, tacizcisi tecavüzcüsü elbette bir kenara, gazetecisi habercisi, sosyal medyadan yazdıklarıyla kodese atılanların artık haber değeri yok. Adalet kavramının yok olduğu, tutuklu yargılamaların suç tespit edilmeden bile isteye cezaya dönüştürüldüğü bir çukur. Öte yandan malı götürenin, arkası olanın, güçlünün, zalimin elini kolunu sallaya sallaya dolaştığı, hiç çekinmeden eylemlerine devam ettiği, herkesin göz yumduğu, insanların hak yerini bulsun diye değil yapılan eylemdeki çıkarına baktığı bir riyakârlık denizinde yüzdüğü

Yerden yüksek, hayattan uzak!

Resim
Üç tarafı denizle çevrili bir ülkede ve sanki denizin ortasına özenle yerleştirilmiş, içinden boğaz geçen bir şehirde yaşıyoruz. Yanımızda derya tüm özgürlüğü ile akarken biz ne yapıyoruz? Hayır, böylesi bir İstanbul’da yaşayıp ömründe deniz görmeyenlerden bahsetmeyeceğim, o da ele alınması gereken başlıca meselelerimizden ya, neyse…  Konumuz ulaşım. Her geçen gün daha beter hale gelen İstanbul trafiğinde deniz ulaşımını nasıl olur da ihmal ederiz diye düşünürken, durumdan en çok muzdarip ada halkının kışın zaten kısıtlı, yazın da zaten tıklım tıkış ulaşımını biraz daha zorlaştıracak bir karar alındı. Artık Beşiktaş-Adalar arası vapur yok! Birkaç sene önce, yüzen bir martıya benzeyen yılların nostaljik vapuru, yüzen bir tabuta dönüştürülmüştü. Halbuki vapur yolculuğu salt bir yerden bir yere ulaşmak değildir. Yolculuk ederken denizi, güneşi, bulutu izler, havanın esintisini yüzünüzde hissedersiniz, oksijeni ciğerlerinize çeker, belki serinlikten biraz ürperir kendinize gelirsini