Kayıtlar

Ocak, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Jaja+Yattara İle 90 Dakika Çıkmaz!

Resim
Ligin ikinci yarısına, en yakın rakibine olan 5 puanlık farkla başlayan Trabzon için, kaldığı yerden devam etme niteliğindeki maç, haftaya oynanacak Fenerbahçe karşılaşmasına puan farkını koruyarak çıkmak adına önemliydi. Yattara'nın iyi oynadığı zamanlarda rakip sol beklere yaptıklarının bir örneğini gerçekleştirerek içeri çevirdiği topu boş kaleye gönderen Jaja'nın golünün ardından, alıştığımız bol pozisyona giren ve bol gol kaçıran Trabzon'u yeniden izlemeye koyulduk. Ligin en çok gol pozisyonu üreten ve en çok şut çeken takımlarından biri olan Trabzon, başarılı pas oranının yüksekliği ile bunu desteklerken, forvetler gol kaçırma rekoru kırma konusunda ısrarlı olunca, pozisyonları yaratan orta sahalar da ister istemez oyundan düşüyor. Orta sahada var olan uyumun bozulmasındaki en büyük etken ise, oyundan düşen oyuncuların Jaja ve Yattara olması. Oyundan düştükten sonra maçı kafasında bitirmiş gibi sahada gezinmeye başlayan bu iki oyuncu, orta saha yükünün Colman ve öz

Sendika Galatasaray taraftarına sahip çıktı

Resim
Metin Kurt öncülüğünde kurulan Spor Emekçiler Sendikası, Galatasaray'ın yeni stadının açılışında Başbakan'a protesto gösterisinde bulunan futbolseverlere sahip çıktığını belirten bir açıklama yaptı. Seyrantepe birçok "kanaat önderi" tarafından, Başbakan'ın Galatasaray'a bir lütfu olarak gösterilmeye çalışılırken, bu sebeple Erdoğan'ın protesto edilmesinin bir nankörlük olduğu söylemeye, hatta sporu güdümüne sokma uğraşındaki iktidarı görmeyip, taraftarların bu tepkisini "spora siyaset sokmaya çalışanlar" olarak nitelendirenler var. Bu ortamda sendika başkanı Metin Kurt, "Sendikamız protestocu Galatasaraylı sporseverlerle aynı görüştedir" demiştir. İşte o açıklama: Basına ve kamuoyuna Başbakan Tayyip Erdoğan ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın spor geçmişleri vardır. Her ikisi de sporu sağ siyasete yönlendirme konusunda hayli derinleşmişlerdir. Başbakan’a yönelik spor emekçilerinin ve sporseverlerin tepkisi ne ilktir, ne d

Taraftarlık, Yalakalık Mı?

Resim
Galatasaray'ın yeni stadının açılışına Başbakan'a yapılan protestolar damgasını vurmuştu. Tayyip Erdoğan, stada teşrifinin anons edilmesinin ardından tribünlerden ıslıklar yükselince, bakanları ile birlikte stadı terk etmişti. Maçtan önce konuşma yapmayı planlamış olsa da, özellikle TOKİ Başkanı, yaptığı gaflarla tribünleri gerip protestoların artmasına sebep olduğundan, bundan vazgeçmişti. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın "biz yaptık, biz ettik" mealindeki sözleriyle stadın sanki devletin parasıyla değil de, iktidarın kasasından harcanarak yapıldığı gibi bir izlenim vermeye çalışması yetmezmiş gibi, "Ali Sami Yen'deki kira sözleşmesinin şartlarını yerine getirmeyen Galatasaray, burada yükümlüklüklerini yerine getirmelidir" şeklindeki gözdağı verir gibi açıklamaları ve Özhan Canaydın hakkında "acz içinde" demesi tribünleri çileden çıkarmıştı. Adı her anıldığından ıslıklarla protesto edilen Başbakan ise, daha fazla dayanamayarak birlikte g

Futbolculuk, Taraftarlık ve Medya

Resim
Zor bir sezon geçiren Galatasaray'ın, bir nevi yeni sezonun kadrosunu kurmak adına yaptığı transferlerden birinin Kazım olması, taraftarı ayağa kaldırmıştı. Hatta bu transfere kefil olduğunu söylemesinin ardından tribünlerin sevgilisi Hagi'ye dahi büyük tepki gösterilmiş, Ultraslan da şöyle bir açıklama yapmıştı: "Geldiği kulüpteki kötü imajına rağmen bu oyuncunun Hagi tarafından alınmak istenmesi, kendisi hakkındaki olumlu görüşümüzü zedelemiştir." Oynadığı hazırlık ve kupa maçında goller atan ve istekli bir görüntü çizen Kazım'ın, taraftarın üzerindeki ilk "şok"u atlatmasını sağladığı görülüyor. Fakat bunun yetmeyeceğini düşünen Kazım, taraftara yaranmaya çalışarak, tribünlere oynayan açıklamalarda bulunmaya başladı bile. Yeni takımına imza atışının hemen ertesinde ailesindeki herkesin Galatasaraylı olduğunu açıklama ihtiyacı hissetti, attığı gol sonrasında armasını öpmesini de şöyle yorumladı: "Fenerbahçe'de hiçbir zaman armayı öpmedim!&

Kendi Tekirdağ Efsanenizi Yazın

Resim
İçmesini bilene Zevk-u sefadır İçmeyi bilmeyene Cevr-ü cefadır rakı, demiş Necip Mirkelamoğlu Rakıname'sinde. 11. yüzyılda yapımı Türkler tarafından öğrenilen Rakı, Bektaşiler tarafından Anadolu'ya ve Rumeli'ye getirilmiştir. Bizle adeta özdeşleşenen bu içkide Tekirdağ Rakı'sının yeri de bir başkadır. Bir efsanedir Tekirdağ Rakı'sı. Alkollü içkiler ile sporumuzun arasının limoni olduğu bugünlerde, size Tekirdağ Rakı'sının yeni projesinden bahsetmek istiyoruz. İşte bu efsane içki, şimdi sizlerden kendi efsanenizi yazmanızı istiyor. http://www.facebook.com/tekirdagrakisi  adresine girerek kendi efsanenizi yazabilir ve efsaneler kitabına girmeye hak kazanabilirsiniz. Efsane yazarları unutulmaz bir gecede ağırlanacak, ve gecede seçilecek 10 kişi, efsanenin topraklarına, Tekirdağ'a götürülecek. Biz de "ters köşe ailesi" olarak bu projeye yazmış olduğumuz efsane ile katıldık, destek olduk. Bugünlerde, görüşülmekte olan "torba yasa"yla intern

En İyi Taktisyen Değil!

Resim
Ballon d' Or seçimlerinde en iyi teknik adam ödülünü Mourinho aldı. Bu sonuç için, beklendiği gibi oldu yorumu yapılabilir. Portekiz ve Inter ile şampiyonlar şampiyonu olan, Chelsea'ye 2 sene üst üste lig şampiyonluğunu kazandıran Mourinho, şimdi Real Madrid'de müthiş yıldızlarıyla La Liga'nın yanı sıra 3 farklı takımla şampiyonlar şampiyonluğu hedefiyle tarihe geçmeye hazırlanıyor. Mourinho'yu dünyanın en iyi teknik adamlarından biri yapan parametreler neler, bir göz gezdirelim: Öncelikle ana dili Portekizce dışında İtalyanca, Fransızca, İngilizce ve Katalan dilinde konuşan Mourinho'nun ne kadar kültürlü olduğunu söylememize gerek yoktur herhalde.  Çalıştırdığı kulüpte tek patronun o olması, futbolcuların her şeyiyle ilgilenmesi, onu bir teknik direktörden daha fazlası yapmaya yetiyor. Takım içerisinde disiplini asla elden bırakmaması ve futbolcularına, "Kim olursanız olun ve ne kadar para kazanırsanız kazanın benim takımımda hak eden oynar" izleni

15 Yaşındaki Futbolcuya Uçan Tekme!

Resim
Futbolda holiganizmin nasıl tedavisi zor bir hastalık olduğunu bir kez daha gördük. Sporda şiddete karşı yaptırım uygulayacak yasa üzerine konuşulurken U-17 Akademi Ligi'nde Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki maçta inanılması güç olaylar yaşandı. Florya Metin Oktay Tesisleri'nde oynanan ve ilk yarısı 1-1 biten maçta, devre arasında oyunma odasına giden, Fenerbahçeli oyuncular ile Galatasaraylı taraftarlar arasında tartışma çıktı. Sahaya inen bazı kendini bilmezler, Fenerbahçeli oyunculara saldırdılar. İki futbolcunun burnunun kırıldığı ve toplam 13 oyuncunun hastanelik olduğu öğrenildi. Her iki kulüp de olayı kınayan açıklamalar yaptılar. Galatasaray yönetimi olayın kendi kontrolleri dışında gerçekleştiğini söyleyerek üzüntülerini bildirdi. Fenerbahçe ise, sert bir açıklamayla olaya karışanların cezalandırılması gerektiğini belirtti. Ancak gözü dönmüş fanatizm her yerde kendini gösteriyor ki, Galatasaray yönetiminin üzüntülerini belirtmesine forumlarda tepki göstererek,

Alem Yeri İstanbul!

Resim
Üst düzey liglerin en köklü takımlarında forma giyen dünyaca ünlü futbolcular, oraları bırakıp da neden Türkiye'ye gelirler? İmza attıklarında, başkanların kendilerine bahşettiği milyonların hakkını verircesine, "en büyük kulüplerden birine geldim" sözleri ne kadar inandırıcı? Biz bu içi boş laflara "vay be, futbolun koskoca süperstarı da böyle demiş" şeklinde yaklaşırken aslında takımlarımızın Avrupa'da ne kadar az bilindiğini göremiyoruz. UEFA Kupasını kazanan Galatasaray'ın artık tüm dünya futbolseverleri tarafından tanındığını ve bir daha akıllarından çıkmayacağını sanıyoruz. Halbuki yurt dışına giden gazetecilerimizin  dünya futboluna yön veren oyuncularına ve her kademeden isimlerine, büyük bir hevesle Türkiye'den tanıdıkları takım ve oyuncu olup olmadığı sorduklarında, aldıkları hayal kırıklığına yol açan cevaplar gerçeği daha net gösteriyor. Getirilen flaş isimler dışında çok fazla ilgiyle takip edildiğimizi ve hakkımızda çok fazla bilgi sahi

Trabzon'un 7. Şampiyonluğu

Resim
Bu sezon şampiyonluğa belki de daha önceki senelerden çok daha fazla inanan Trabzonspor'un, bugüne kadar ligde 6 kez şampiyon olduğu bilinir. Ancak insanı, hayatı kendine has, etkileyici bir dille anlatan şair Sunay Akın'dan buna itiraz var. Sunay Akın, Lig TV'de katıldığı programda ilk önce 7. şampiyonluğu duyup duymadıklarını soruyor ve ardından şampiyonluklardan en değerlisi olduğunu söylediği son şampiyonluğun hikayesini anlatıyor: "80 darbesi oluyor. İnsanlar darağacında, asılıyor. Tabi pek çok insan düşünce suçlusu olarak cezaevinde. Çanakkale cezaevi tıklım tıklım. Cezaevinin avlusunda bir futbol sahası var. Mahkumlar maç yapıyorlar. Diyorlar ki; 'Biraz daha hararetlendirelim, biraz daha renklendirelim şu alanımızı. Tek zevkimiz futbol.' 'Ne yapalım?' 'Takımlar kuralım, turnuva yapalım. Bir lig kuralım.' Dört tane takım kuruyorlar. 'Biraz daha renklendirelim. Forma isteyelim. 'Kimlerden?' 'Kulüplerden.' Dört takım kuru

Genç futbolcular nasıl yok edilir?

Resim
Olağanüstü durumlar, olağanüstü kararlar gerektirir. Bunun bir örneğini daha Galatasaray-Konyaspor karşılaşmasında gördük. Kadrosunun yetersiz olduğu hemen herkes tarafından kabul edilen ve tarihinin en başarısız sezonunu geçiren Galatasaray, sonunda "genç futbolculara şans vermek" gibi radikal bir karar almayı başarabildi! Forvetsiz Galatasaray, altyapıdan bir forveti getirip oynatmayı sonunda akıl edebildi ve 19 yaşındaki Anıl Dilaver ilk kez resmi bir maçta forma giyerken, Galatasaray'ı zorlu bir deplasmandan 3 puanla çıkardı. Avrupa kulüpleri bu yaştaki futbolcuları, artık amatörlükten çıkıp gelişimini tamamlamış birer oyuncu olarak görerek ilk 11'lerinde banko oynatırken, yabancı futbolculara milyon dolarları dökerken, genç futbolcuların adını dahi duymamış haldeyiz. Anıl, 1990 Trabzon/Sürmene doğumlu. Geçen sezon A2 Ligi'nde gol kralı olmuştu. Sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Anıl 3 kez 21 yaş altı ulusal takım forması giydi. Memleketi Trabzon'un