Genç futbolcular nasıl yok edilir?


Olağanüstü durumlar, olağanüstü kararlar gerektirir. Bunun bir örneğini daha Galatasaray-Konyaspor karşılaşmasında gördük. Kadrosunun yetersiz olduğu hemen herkes tarafından kabul edilen ve tarihinin en başarısız sezonunu geçiren Galatasaray, sonunda "genç futbolculara şans vermek" gibi radikal bir karar almayı başarabildi!

Forvetsiz Galatasaray, altyapıdan bir forveti getirip oynatmayı sonunda akıl edebildi ve 19 yaşındaki Anıl Dilaver ilk kez resmi bir maçta forma giyerken, Galatasaray'ı zorlu bir deplasmandan 3 puanla çıkardı. Avrupa kulüpleri bu yaştaki futbolcuları, artık amatörlükten çıkıp gelişimini tamamlamış birer oyuncu olarak görerek ilk 11'lerinde banko oynatırken, yabancı futbolculara milyon dolarları dökerken, genç futbolcuların adını dahi duymamış haldeyiz.

Anıl, 1990 Trabzon/Sürmene doğumlu. Geçen sezon A2 Ligi'nde gol kralı olmuştu. Sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Anıl 3 kez 21 yaş altı ulusal takım forması giydi. Memleketi Trabzon'un 61 numarasını isteyen Anıl, bu numara dolu olduğu için, Arda Turan gibi ilk sezonunda 66 numaralı formayı giyiyor.

Konyaspor maçında attığı golün aksine, A takımla ilk resmi maçı olmasına rağmen iyi performans sergileyen Anıl'ın benzer sevincini 2006 yılında Aydın Yılmaz yaşamıştı. 2005-2006 sezonunda Gerets döneminde ilk kez A takıma yükselen Aydın, ligin kırılma maçlarından biri olan Konyaspor maçında 90+2'de takımına galibiyeti getiren golü atmış, şampiyonlukda önemli pay sahibi olmuştu. Şöyle bir bakınca, gelecek vaat eden Aydın'ın o günden bu yana futbolunun üstüne pek bir şey koymadığı, halen yerinde saydığı görülüyor. Bundaki sebep nedir? Bunca yıldır kendisini neden geliştirememiştir?

Futbolcuların kendi payları olabileceği gibi, takımlarımızın da büyük sorumluluğu olduğu açıktır. Bir zamanların altyapı uzmanı Galatasaray'ın, şimdi Arda'dan başka fark yaratan, takımı sürükleyen bir "kendi" oyuncusu var mı? Yine gelecek için umut veren Uğur Uçar, Almanya'dan getirilen Alpaslan Erdem, Özgürcan Özcan gibi futbolcular neden takımdan gönderilmiştir? Bu futbolcular Aydın Yılmaz'dan daha mı başarısızlardır?

Anıl Dilaver'in aylık maaşı 1500 TL. Arabası yok ve toplu taşıma aracı kullanıyor. Şimdilik! Attığı golle Galatasaray'a 750 bin TL'lik galibiyet primi kazandırdı. Beşiktaş'taki sakatlıklar sebebiyle forma şansı bulan ve attığı golle takımına beraberlik kazandıran Ali Kuçik'in maaşı ise sezon başında 1250 TL'den 3000 TL'ye çıkarıldı. Takımlarımızın genç takım politikalarını gözden geçirmek gerekiyor. Genç bir futbolcu A takıma çıkacağı günün hayaliyle canla başla savaşırken, isme ve yabancıya itibar eden teknik adamlara bir şekilde kendilerini gösterip şans bulurlarsa ve bu şansı da hasbelkader iyi değerlendirilerse, kısa sürede mütevazi bir maaştan milyon dolara ulaşabiliyor, altlarına son model araba çekip 20'li yaşlarda "ben oldum" diyebiliyorlar.

Altyapıdayken müthiş bir idman temposuyla disiplinli çalışırlarken, kendilerine sunulan nimetler karşısında başları dönüp futboldan da profesyonellikten de kolayca uzaklaşabiliyorlar. Bundan sonraki amaçları bir an önce idmanı bitirip eğlence mekanlarına gitmek, içkinin dibine vurup manken peşinde koşmak oluyor. Bir futbolcunun da hakkı olan eğlenmek bu noktada futbolun önüne geçiyor, futbolcuların gelişimleri A takıma çıktıktan sonra duruyor, yerinde saymaya başlıyor ve "gelecek vaat eden" şeklinde nitelendirilenler takımdan gönderilerek ikinci sınıf futbolcuların arasında yer almaya başlıyorlar.


Medyanın genç futbolcuları yaklaşımları da takdire şayan! Kendisini gösterdiği anda bir anda göklere çıkartılan futbolcular, malzeme bulmuşçasına üzerlerine saldırılarak kullanılıyor, manşetlerde sürekli kendisini gören futbolcu, ister istemez havalara giriyor, bu psikolojisine de, maç konsantrasyonuna da, kişiliğine de büyük zararlar veriyor. Bir anda vezir eden medya, futbolcunun kötü döneminde birdenbire değişerek acımasızca saldırılarda bulunarak bu sefer de rezil ediyor! Galatasaray'ın en önemli futbolcularından biri haline gelen Arda'da neler yaşandı? Aziz Yıldırım'ın teklifini reddettiği için, medyanın "her şeyi hak ediyor" baskısıyla 20 yaşında kaptanlık verilen, sırtına da 10 numara geçirilip Metin Oktay'la kıyaslanmaya başlanan, takımın tek kurtarıcısı olarak lanse edilip üzerine inanılmaz bir yük bindirilen Arda'nın, bir anda değişen hayatıyla birlikte, psikolojisinin ne hale geleceği hiç düşünülmüş müdür acaba? Sürekli manşetlere çekilen, her hareketi haber yapılan, özel hayatı magazin gündemlerine taşınan, kız arkadaşıyla olan ilişkisi sürekli irdelenen ve birdenbire acımasızca eleştirilen Arda'nın şimdi sakat olmasından dolayı oynayamamasının ötesinde, futboldan kopmasında bu tür bir medyanın olmasının hiç mi sorumlusu yok acaba?

Galatasaray, şu anki gibi kötü bir durumda olmasaydı belki hiç de hiç şans bulamayacak olan Anıl, ve sakatlıklar sayesinde son maçlarda şans bulan Ali Kuçik, umarız iyi performansları sürdürerek kendilerini kanıtlarlar. Ancak maaşlarına yapılacak ani zamla, medyanın aşırı ilgisi ve göklere çıkarması karşısında dikkatli olmalı, kendisilerini yalnızca futbollarına odaklamalıdırlar. İnşallah, genç futbolcuların saman alevi gibi parlayıp sönmemelerine birer örnek daha olmazlar.

Yorumlar

Çok okunan

Adaleti düdüklemek!

Mirasın üzerinde tepinmek!

Hak Etmedik!