Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayalleri çal(dır)mak!

Resim
Geçtiğimiz hafta, “Artık yazacak ne kaldı ki? Hiçbir işe yaramadığına göre anlamı da yok,” diye düşündüm. Kime ne anlatıyoruz ki!? Özetle yaşadığımız hayatların, maruz kaldığımız ortamın, etrafımızdaki insanların yetersiz, hedefsiz, iyi niyet yoksunu oluşu ve daha iyisini hak ettiğimiz… Günümüz; ekonomik anlamda ağzımıza bir parmak bal çalan, zorlukla geçinip fazla bir beklenti bırakmayan, kimin kimin adamı olduğu ile işleyen adalet mekanizması, hak yiyenlerin her daim kazandığı bir hal içinde... Sonra düşündüm ki esas şimdi yazacak o kadar mesele var ki! Daha iyisini, daha adilini, daha insancılını elbette hak ediyoruz. Ancak hayattan beklentimiz o kadar düşürülmüş ki. Ay sonunu getirebilelim, bir arabamız, belki bir de evimiz olursa değmeyin keyfimize havasındayız. Hayır dostlar, hayat bu değil. Hayat, bir meslek peşinde bütün ömrü tüketip emekli yaşlarda -o da gelebilirseniz artık- her şeyden elini eteğini çekmek değil. Hayat sürekli görmek, sürekli öğrenmek, gelişmek, yetişt

Lefter, milliyetçilik, entegrasyon!

Resim
Türkiye Futbol Süper Ligi’nin yeni sezonuna “Lefter Küçükandonyadis Sezonu" ismi verildi. Lefter, ülke futbolu deyince akla ilk gelen, en efsane isimlerden biri. Büyükada’daki ilk yıllarımızdaki evimizde yan komşumuz olan Lefter benim için de oldukça fazla anlam ifade ediyor. Ağabeyimle üstümüzde Trabzonspor formalarıyla kapı önünde top oynarken bazen bize katılırdı. Sonrasında oynadığım tüm maçlarda sürekli kaleci oluşumu ona bağlardım. Aslında Futbol Federasyonu, Lefter ismini ağzına bile alamayacak haldedir diyebiliriz. Buna rağmen bazı hadsizler ve kendilerini ancak küçük düşmanlıklarla var edebilen bilgi yoksunları bunu bile kaldıramamışlar. Neymiş efendim, Türkiye Futbol Ligi’ne bir Rum’un isminin verilmesi rezillikmiş! Milliyetçiliğe bak sen! Arşiv unutmaz derler, aynı zırcahilin geçmişte sosyal medyada yumurtladığı bir diğer vecize ise bedelli askerlik çıkmazsa askere gitmeyeceğini söylemesi. Bu ne yaman çelişki! Bilmeyenler için söyleyelim: Rum Lefter İkinci Dünya

Silah atan değil, hayvan besleyen nesil!

Resim
Karadeniz... Ve Karadeniz denilince ilk akla gelen şehirlerden, canım Trabzon. İnsanları çoğunlukla aceleci, bazen telaşlı, stresli, hareketli, adına ne derseniz deyin ama bu özelliği ile tüm Türkiye'de nam salmış bir şehir. Olumsuz düşüncore ve önyargılarla mi? İşte olumlu veya olumsuz bir özellik olarak düşündürmek bizim elimizde aslında. Zira bazılarına, "Sevimli bir huysuzluk, ilgi çekici bir yerinde duramamazlık" düşündürmekte,   çoğunlukla gülümsetmekte. Biz Trabzonlular, şehirde ve gurbette yaşayanlar olsun her zaman gururla bahsetmişizdir memleketimizden. Ve biz Trabzon'dan güzel haberler, örnek projeler görmek isteriz her zaman. Şimdi, "Evet, işte bu!" diyebileceğimiz muhteşem bir kampanya haberi geldi. Kampanyaya göre, Trabzon'da her okula bir sokak köpeği emanet edilecek. Hayvanlara ve çocuklarımıza uygulanan akıl almaz ve insanlık dışı şiddet skandalları ile ülkece şok geçirirken, Ortahisar ilçesinde Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ha