Ortaçağ Karanlığına Dönüş !

İnsanlık tarihi, yetiştirdiği birçok bilim adamının yaptığı araştırmalar sonucu ortaya çıkardığı bilimsel gerçekliklerle doludur. Bunun yanında tarih yine, bu ilim irfanlarının ortaya koydukları çalışmaların dini çevreler tarafından, onların çıkarlarına ve dogmatik söylemlerine ters düşmesinden dolayı bu insanları baskı altına almaya çalışmalarına tanık olmuştur. Dünyanın yuvarlak olduğunu ve güneş etrafında döndüğünü öne süren Galileo ve onun gibi düşünenlerin “kutsal” engizisyon tarafından yargılanmaları, kilisenin ve Papa’lık makamının geçmişten beri söylediklerinin yanlış olduğunu ortaya çıkaracak birçok araştırma yapan insanın da işkencelerden geçirilmiş, öldürülmüş olmaları bu ayıba sadece birkaç örnektir. Yine Martin Luther, bir din adamı olarak kilisenin cennet vaadiyle satılan endüljans kağıtlarıyla insanları kandırarak onlardan para toplaması uygulaması başta olmak üzere, din bezirganlarının sayısız yalanını ortaya çıkarmaya, insanları aydınlatmaya çalışmış, karşılığında ise aynı muameleyle karşılaşmış, susturulmak istenmiştir.
Bugün, ülkemizin zaten sayısının yeterince az olduğu söylenebilecek bilim dergilerinden ‘Bilim ve Teknik’ dergisindeki Darwin ve Evrim sansürü, bize ne kadar vahim bir durumla karşı karşıya kaldığımızı göstermekte. Din sömürücülerinin hoşuna gitmeyecek gelişmelerin, her alanda kadrolaşan AKP iktidarının bu alana da el atmasıyla engellendiği görülüyor. Bugün karşı karşıya olduğumuz dogmatik düşüncenin egemenliği, daha dün dünyanın düz olduğunu iddia eden, aksini söyleyenleri susturanların bugüne bir yansıması. Yobazlığın giderek yükseldiği, bilim düşmanlığının körüklendiği günümüzde bu gelişmeler artık hiç de şaşırtıcı gelmemeye başlaması ise en büyük tehlike.
İnsan klonlama ve kök hücre tedavisi önemli gelişmeler olarak sürerken bunlara karşı çıkanların, ellerindeki din silahının zayıflaması ihtimali dolayısıyla bu kadar dikkatli davrandıkları açıktır. Çünkü geçmişte örneğini çok gördüğümüz gibi ortaya konan kanıtlar sonuncunda kilise ve diğer dini unsurlar hatalarını kabul etmiş, defalarca özür dilemişlerdir. Belki de bundan uzun yıllar sonra din ‘temsilcileri’ çağın gereklerine uygun davranmadıkları, klonlanma ve kök hücre tedavisine karşı çıktıkları gerekçesiyle özür dileyecek ancak bu sefer başka çalışmalara karşı çıkacaklardır. Sonuçta körü körüne bağlanmanın herhangi bir sınırı olamayacağından, milyonlarca insanlara anlattıkları içinde yeni çelişkiler, yeni çarpıtmalar, yeni yalanlar bilimsel gerçekliklerle alt edilecektir.
Ülkemizde uzun süredir değişen pek çok şey artık bilim alanına da kaymış durumdadır ki, bilim ve bilimsel çalışmalar dogmatik düşünceye, Ortaçağ karanlığına karşı en büyük silahlardan biridir. Bunun elden kaybedilmesi, özgür düşünce konusunda yeterince sabıkalı olan AKP iktidarının ekmeğine yağ sürerek görmek istedikleri şekliyle bambaşka bir Türkiye’ye yaratılmasına sebep olacaktır. Bilim, artık sahip çıkılması gereken en önemli değer haline gelmiştir…!

Yorumlar

Çok okunan

Adaleti düdüklemek!

Mirasın üzerinde tepinmek!

Hak Etmedik!