Demokrasi ve Görgüsüzlük

Demokrasinin en önemli gereklerinden biri, yasama organının kişiye özel yasa çıkarmamasıdır. İktidarların, diğer yurttaşlarına daha önce tanımadıkları hakları, kendi yandaşları mağdur olunca onlara tanımaları demokratik sisteme ihanet olduğu kadar adalete de, hukuka da sıkılmış bir kurşundur.
Ülkemizde ise demokrasinin ne kadar özümsendiği ve “demokrat” geçinenlerin samimiyeti yeterince açıkken, aynı zamanda da yasaların toplumun geneline hitap etmesi ve bütün yurttaşları bağlaması bakımından ne kadar doğru yapıldığını da aynı şekilde görmekteyiz.
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Yeni Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre ülkemize büyük yatırımlar yapanlar, bilimsel, teknolojik, sportif ve sanatsal hizmet verenler Türk vatandaşı olabilecekler. Kana ve ırka dayanmayan yurttaşlık anlayışımıza uygun olarak Türkiye’ye hizmet edenlerin vatandaş yapılmaları gayet yerinde bir uygulama olacaktır.Ancak yasanın gündeme geliş zamanı çok ilginç..!
Telman İsmailov, Azeri kökenli Rus bir işadamı. Daha önceleri yaptığı “pahalı doğum günü partileri” ve ünlüleri davet ettiği kutlamalarla adını duyurmuştu. Son zamanlarda ise Antalya’ya yaklaşık 1,5 milyar dolar harcayarak yaptığı Türkiye’nin, en pahalı oteliyle gündemimize geldi. Bu otelin açılışına ise Hollywood yıldızları ile dünyaca ünlü şarkıcı, manken ve oyuncular davet edildi. Onlara katılımları için ödenen paralar, yapılan masraflar, gösteriler için harcanan paralar derken, otelin açılışının bile 50 Milyon Doları bulduğu söyleniyor. Gösteriş görgüsüzlüğünün bu kadarı olur doğrusu ! Azeri kökenli birinin, Azerbaycan’daki refahın ortadayken böyle bir harcama ile gündeme gelmesi ne kadar acı değil mi ? Bırakın onu, Türkiye’nin devlet yöneticilerinin sınır bölgesindeki mayınları temizlemek için kaynak bulamadıklarını ve bu nedenle mayınlı arazileri, bu mayınları temizleyen şirkete yarım yüzyıla yakın bir süreliğine devredeceklerini söylerken 1,5 milyar dolarlık açılışta boy göstermeleri ne kadar absürt duruyor değil mi ? Ancak biz kriz ortamında 60 milyon dolara “üçüncü” özel uçağı aldıran başbakanımız sayesinde bu durumlara alışkınız!
Bu şatafatlı açılışı herkes hayranlıkla izledi ve yapılan bu otelin Türkiye’nin turizmi ve geliri açısında fazlaca olumlu katkısı olacağını söyledi. Fakat bu otelde kalmanın bedeli de bir hayli fazla. Bir haftalık tatilin bedeli bir servet boyutunda ! Bu otelde kim kalacak ? Multi milyonerler dışında zaten geldiği zaman çok fazla para harcamadığı söylenen turistler mi, yoksa işsizlik, yoksulluk, açlık sorunlarıyla mücadele ederek hayatta kalmaya çalışan halkımız mı ? Herhalde nadiren ülkeye uğrayan yıldızların birkaç gün kalmasıyla yetinilecek. Öte yandan ülkenin bir tarafında sefalet varken bir yandaki bu devasa zenginlik ve israf insanları isyana teşvik değil midir ?
Kabul edilen yasa ise bu otelin yapımından sonra gündeme geldi. İsmailov bu yasadan yararlanabilecek ve memleketi Rusya veya kökeni Azerbaycan’a değil de “yatırım” için Türkiye’yi tercih etmişse, ülkemizi çok seviyor (nemalanacağı çok şey var!!!) demektir ki, bu vatandaşlık fırsatını kaçırmayacaktır. Bizim de demokrasiden nasibini almamış yöneticilerimiz bu “hayırsever” işadamı için özel yasa hazırlayarak meclisten geçirdiler. Peki bu yasanın “kişiye özel” olduğu ne malum ?
Suzanne Swann yirmi yıldır Kaş’ta yaşayan Kanadalı bir yazar. İzmir’den Hatay’a kadar Türk kıyılarını gezdi, milyonlar satan Türkiye’yi tanıtan kitaplar yazdı, Doğu Anadolu’da GAP Kültürel Mirası Geliştirme Projesinde görev aldı. Ancak Türkiye’nin tanıtımına büyük katkılarda bulunan Swann, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmek istemesiyle birlikte karşılaştığı zorluklar yüzünden Türkiye’yi terk etmenin eşiğine geldi. Asılsız şekilde PKK’lı olduğu ihbarı yapılan, tehdit, küfür dolu mesajlar ve tacizlerle karşılaşan Swann buna rağmen yaşananlardan ötürü kırgın olmadığını belirtti. “Yirmi yıl bir ülkede yaşayınca, orası aklınızda ve kalbinizde yer ediniyor” diyerek Türkiye’ye olan sevdasını anlatan Swann’ın yaptığı vatandaşlık başvurusu ise reddedilmişti.
Devasa otelle gündeme gelip de hemen vatandaşlık yolu açılan İsmailov’un aksine artık bizden biri olmuş Swann’ın Türkiye’nin en çok satan gazetelerinden birinde röportaj yapmasına rağmen onun bu mağduriyeti yetkililerce dikkate alınmadı. Özünde yerinde olan bu yasanın kişiye özel yapıldığını da bu durum kanıtlıyor. Bu da demokrasimizin emeklerle üretilen eğerlerin sahiplerine değil de, nereden geldiği belirsiz milyar dolar sahiplerinin gösteriş görgüsüzlüğüne işlediğini gösteriyor…!

Yorumlar

Çok okunan

Adaleti düdüklemek!

Mirasın üzerinde tepinmek!

Hak Etmedik!