U2 SEKTİRSİN GİTSİN..!
Yıllarca beklenilen U2 sonunda ülkemize geliyor. İnanılmaz bir reklam kampanyasıyla, üstelik arkasında bizzat devletin bulunduğu ve İstanbul 2010 Kültür Başkenti kapsamındaki bir organizasyonla. Asgari ücret düzeyindeki biletler satışa çıktığı an tükenirken, konserden 1 Milyon TL alacak olan U2, herhalde bu sebeple olacak ki, daha önce “neden Türkiye’ye gelmiyorsunuz” sorusuna işaret ettikleri insan hakları ihlalleri ve buna örnek olarak gösterdikleri 301. maddenin değişmesi konusundaki diretmelerinden vazgeçmişler. Peki, Türkiye’de ne değişti? 301. madde olduğu gibi durmakta, tecavüzler, töre cinayetleri, işkenceler, baskı, zulüm, korku imparatorluğu artarak devam etmekte. Demek ki, kazın ayağı öyle değilmiş. Devlet bakanı Hayati Yazıcı da övünürcesine;
“Biliyorsunuz U2 insan hakları ihlalleri olan ülkelere gitmiyor, ama anlaşmaları yaptık” diyerek ülkenin özgürlük düzeyi konusunda bir nevi itirafta bulunuyor ki, Bono’ya sırf bu gerçeğin ortaya çıkmasına vesile olduğu için teşekkür edebiliriz! Öte yandan, herkes gibi kendilerinin de bir fiyatlarının olduğunu da öğrenmiş olduk!
Konserle ilgili röportajlarında “İstanbul efsane şehir, köprü, tarih, kebap, kıl, tüy” gibi her gelenin ezberlemişçesine söylediği sözlerden başka tek kelime etmeyen Bono efendi, bizimle karşılaşacağı için çok heyecanlıymış! Siz de “Türk lokumunu çok güzel, yeaaah!” denilince gururlanan, gözleri dolanlardansanız, bilin ki hakkımızda hiçbir şey bilmiyorlar, biz de insanlarımızın sorunları da umurlarında değil! Müziğin önüne geçecek olan bir “görsel şölenle” gözlerimizi boyayıp paracıklarını saya saya başka ülkenin insanlarından söğüşleyecekleri milyonların peşine düşecekler.
Sırtını incittikten sonraki ilk konseri olan ve dönekliğin sınırlarını zorlayıp buna atıfta bulunurcasına adını “360 derece” koydukları tur kapsamında, Torino’da verdikleri konser atom bombasının atılışının yıldönümü olmasına rağmen bu konuda tek kelime etmeyip The Edge’in doğum günü kutlamakla meşgul olan Bono’nun ne kadar duyarlı hale gelmeye başladığı görülüyor.
Her fırsatta sistem eleştirisinde bulunan grubun sponsor çadırları üzerinde “Blackberry Loves U2” yazması ise ayrı bir vaka. Herhalde öncelikleri “sistem içerisinde var olmak”, devrim ise daha sonra!
The Guardian’ın yaptığı araştırmaya göre bu turnede açığa çıkan karbon miktarı Mars’a yapılacak bir seyahatte salınacak karbon miktarı kadar. Bu “çevre kirliliğine karşı” yapılan Live Earth konserlerine gelen grupların kendi özel jetlerini kullanarak hava kirliliğine tonlarca katkı yapmaları riyakarlığına o kadar benziyor ki. Kurulan sahne için harcanan enerji kenara konsaydı, belki de ülkemize nükleer santral kurulmasına gerek kalmazdı!
Belki de şu anki “dünya meselelerine duyarlı” saçmalığını borçlu oldukları “Sunday bloody Sunday” şarkısı çalarken, ekranda Ortadoğu sorununa duyarlı görüntüler ekrana gelecekmiş. Bu zamana kadar Irak’ta milyonlarca kişi öldürülürken, tecavüze uğrarken ağızlarını açıp tek kelime söylediler mi? Sadece son bir yılda kazandıkları 110 Milyon Dolardan ve milyarları geçen servetlerinden bir parça ayırıp yardım fonu oluşturmayı düşündüler mi? “Ne biçim barış elçisisin sen” diye sormazlar mı? Yoksa iş işten geçtikten sonra, eskimiş insanlık dramlarına şarkı yazarak bunun üzerinden nemalanmak mı daha iyi oluyor? Barış elçiliği görevini gittiği ülkelerdeki devlet başkanlarına kendi gözlüğünü hediye etmekten ibaret sanan Bono, acaba Türkiye’de Tayyip’e mi, Gül’e mi verecek gözlüğünü.
Bir de Bono’nun söyleyeceği her şey Türkçe altyazıyla ekranda olacakmış. Sakın Bono, devlet bakanının 1 milyon lirasının hatırına anayasa değişikliği için saçmalamaya başlamasın? Ne de olsa Bono anlamadığı konularda ahkâm kesmeye bayılır. Yoksa insan hakları ihlalleri olan ülkelerden biri olarak gördükleri Türkiye’nin bu anayasa değişikliği ile özgürleşeceği inancıyla mı geldiler ülkemize? İnşallah karbondan sonra konser ortasında “salmazlar” da, insanlarımızı zehirlemez beyefendiler. Konserin referandum propagandasına dönüştürülmesi pek olası. Konserden sonra ülkedeki özgürlüğün genişlediğinin bir kanıtı olarak mitinglere Bono gözlüğüyle çıkar Tayyip Erdoğan, kim bilir? Eskilerin savaş karşıtı, gerçekten demokrat, savaş karşıtı müzisyenler devri çoktan geride kaldı. Bono da artık kimseyi kandırmaya kalkmasın barış elçisi sıfatıyla.

Yorumlar