Oyuna Gelme Trabzon'lu!
Şampiyonluk iddiasını her geçen hafta daha gerçekçi kılan Trabzonspor, henüz galibiyeti bulunmayan ve ligin dibine demir atan Kasımpaşa karşısında 7-0'lık tarihi bir galibiyet elde etti. Rakip kötü durumdaydı ancak Trabzon da, zor maçları kazanıp kolay sayılabilecek maçlarda puan kaybetmesiyle ünlüydü bu sezon. Neyse ki, henüz 2. dakikada öne geçilerek kontrol altına alınan oyunu istediği gibi yönlendiren ve önceki haftalarda rekor düzeyde ofsayta düşen Trabzonspor'a karşı, ofsayt taktiğini defalarca uygulayıp tamamınada başarısız olan Yılmaz Vural'ın takımı, savunma arkasına atılan her topta kalesinde tehlike yaşadı, bu şekilde tarihi farka ulaşan bir skorla karşılaştı.
Bu müthiş galibiyet hakkında uzunca bir yazı kaleme almak isterdim. Ancak övünülmesi gereken galibiyete maalesef gölge düşmüştür. Şöyle ki;
Kasımpaşa maçına giden coşkulu Trabzonspor taraftarı, Taksim'de yasadışı dinlemeleri protesto eden ve basın açıklaması yapan ÖDP'liere linç girişiminde bulunmuştu. Ve yine maalesef, bu yazıyı Trabzon'luların azımsanmayacak sayıda kesiminin saldırı hakkında "ellerine sağlık, iyi etmişler" yorumunda bulunacağını bilerek kaleme alıyorum.
Olayın gelişimi malum, tıpkı daha önce Trabzon'da gördüğümüz linç girişimleri gibi. Tamamen demokratik haklarını kullanan ve basın açıklaması ve yürüyüşün dışında hiçbir taşkınlık yapmayan, üstelik yasadışı dinlemeleri protesto etmekte olan ÖDP'liler üzerine, bozkurt yapılmış ellerle yüründü, atılan bira şişeleri nedeniyle iki gazeteci yaralandı. Öncelikle bilmeyen varsa belirtmemiz gerekir, ÖDP legal bir paridir, eylemleri de legaldir! Evrensel olan zafer işareti de, "özgürlük" sloganı da, PKK'nın tekelinde değildir. Ancak son zamanlarda her "özgürlük" kelimesi kullanan, her zafer işareti yapan, potansiyel PKK'lı olarak görülüyor, lince uğruyor.
Trabzon birçok sol ve sosyalist ideolojiye mensup insan yetiştirmiş, sanatçılar kazandırmıştır bu ülkeye. Sevgili hemşehrilerimizin haberi olmayabilir ama Trabzon'un azımsanmayacak bir sol potansiyetli mevcuttur. Son dönemde her ne kadar işsizliğin, yoksulluğun etkisiyle ucuz milliyetçi sloganları kendine bayrak etmiş gençler artsa da, Trabzon Karadeniz'de modernliğin, özgürlüğün, solun, sosyalizmin özlemi içerisinde olan yurtseverlere sahip en büyük şehirlerden birdir.
Karadeniz insanının heyecanlı, panik, isyankar ve çabuk galeyana gelen sevimli yapısını kullanmak isteyenler, bu bölgede ve en çok da Trabzon'umuzun üzerinde oynamaktadır kirli oyunlarını. Ve maalesef bugün Trabzon'un, Trabzon'lunun hakkında ön yargılar oluşmaya, dahası bu önyargılar yaşanan olaylarla somutlaşmaya başlamıştır. Sağduyulu Trabzon'lu oyuna gelmemelidir, kentinin imajını korumalıdır. Fakat faşizmin piyonu haline gelmiş olanlar bilmelilerdir ki, tüm uğraşlara rağmen Trabzon faşizmin beşiği olmayacaktır, Ogün Samast'ların, Yasin Hayal'lerin memleketi damgası yemeyecektir, bünyesinde bu canavarları barındırmayacaktır. Türkiye'nin değişen yapısı doğrultusunda şu zamanlarda gerilemekte olan Trabzon, insana verdiği değerle, insana değer veren sanatçılarıyla, hoşgörüsüyle hatırlanacaktır. Biz de burada üzücü olayları değil, Trabzonspor'un göze hoş gelen, insanlara zevk veren futbolunu yazmaya devam edeceğiz.
Yorumlar