Toroğlu, Çakar El Ele, Hep Beraber Reytinge!

Televizyon ekranlarındaki seviyesizlik her alanda kendisini göstermeye devam ediyor. Tamamen porno mantığıyla çalışan dizi sektörü, seviyesizlik sıralamasında bir numaradaki yerini kaptırmazken, peşlerinden büyük bir hırsla spor programları koşuyor. Adına "yorumcu" denen insanlar, futbol yorumu yapacaklarına, kameralar önünde kendi reklamlarını yaparcasına, dikkat çekme adına saçmalıyor, gereksiz polemikler yaratıyorlar. Biz de günlerce hatta haftalarca sporu değil, bu "kanaat önderleri"nin sözlerini tartışıp duruyoruz.
Lig TV'den kovdurulan(!) Erman Toroğlu'nun, yine en az kendisi kadar "sivri dilli" olarak nitelendirilen Ahmet Çakar ile aynı programda buluşacağı duyurulunca, herkes samanlığın seyran olacağına inanmış, bu günü merakla beklemişti. Kanal sahipleri, reytingleri tavana vurduracak bu adımın halka yedirilmesi için bu ikiliye, program henüz başlamadan Türkiye-Romanya maçını yorumlatmış, müthiş ikilimiz de, maçın spikerinin "ilk defa bir arada maç yorumlayan siz iki büyük değer arasında maç anlatmanın heyecanını yaşıyorum" yalanmaları eşliğinde, karşılaşma sırasındaki konuşmalarıyla  bugün karşılaşacaklarımızın ipuçlarını o günden vermişlerdi. Yalnızca biribirinin söylediklerini eleştirmek, farklı gözükmek adına sidik yarıştırma uğraşı içerisindeki Toroğlu ve Çakar, aynı pozisyon için "ben kırmızı kart verirdim" ve "buna faul bile çalınmaz" yorumlarını yapabilmişlerdi.
Şimdi ise gazete manşetlerini süsleyen haberlerle bu ikilinin nihayet birbirine girdiği müjdeleniyor, alttan alttan, programda eğlence gırla, siz de izleyin pazarlaması yapılıyor: 
Söz konusu "Telegol" programında Çakar'ın sözünü keserek:
"Sakin ol yavrucuğum" diyen Toroğlu'na sert çıkarak tartışmayı başlatmış bizim Ahmet.
Birbirine laf sokmaktan başka bir amaç gütmeyen "eski hakemler", izleyenlere zevk verdiğine hiç şüphe olmayan bir diyaloğa girmişler:
A.Ç:. : "Toroğlu... Yavrucuğum senin lafın, bir sakin ol"
E.T. : "Vay kerata vay, Bu dillenmiş bayağı, baksana şuna"
A.Ç. : "Yok ya, ben hep dilliydim. Bu yavrucuğum lafına ben öyle bir kontür koyarım ki"
E.T. : "Tartışmaya her zaman sonuna kadar varım, saygısızlığa yokum"
A.Ç. : "Yavrucuğum derken, dil uzadı derken saygısızlık yapmıyor musun? Bana dilin uzadı diyebilecek son adam Toroğlu'dur. Bana dilin uzadı derse, o dili uzatıp neler yapabileceğimi göstermek istemem. Bana tehditvari konuşmayın"
E.T. : ""Ahmet, sınırını bileceksin"
A.Ç. : "Sınırı bilmezsem ne olacak? Sizin yavrunuz değilim, siz de babam değilsiniz."
E.T. : "Herkes saygılı konuşacak. Sen de adam gibi konuşacaksın"
A.Ç. : "Sadece adam adam gibi konuşur Toroğlu"

Programın, akıllara durgunluk veren sorular sorma yeteneği bulunan sunucusu Serhat Ulueren'i reklam arası vermek durumunda bırakan bu diyaloglardan, Erman Toroğlu'nun biraz daha alttan aldığı, Ahmet Çakar'ın gereksiz saldırganlık içerisinde bulunduğu çıkarımında bulunabilirsiniz. Ancak o günkü "düello"da Toroğlu'nun yeteri kadar hazırcevap olamadığı ve karşısındakini "oturtacak" cümleler bulamadığından ötürü daha durgun olmuş olabileceği söylenebilir. Zira yanılmamak adına kendisinin son bombasına dikkat etmek gerekir. Belki de, hiçbir futbolcunun üzerine gelinmediği kadar üstüne gelinen Arda'nın kasık sakatlığını Erman Toroğlu, aşırı seks yapmasına yormuş. Kendisinin de futbolculuğu döneminde fazla seks yapmaktan bu sakatlığı yaşadığını erkekliğini ispatlamaya çalışırcasına söyleyen Toroğlu'nun bu tezinin bilim insanları tarafından da çürütüldüğünü belirterek, bir futbolcunun özel hayatını ön plana alarak onun onuruyla oynamaya çalıışmanın, kendisine ve kendisi gibilere artık getiriden fazla götürü sağlayacağını, sağlaması gerektiğinin bilincinde olması gerekir. Fakat asıl dert ne futbol ne futbolcu. Büyük eşik aşılmıştır. Artık heyecan, kavga, gürültü isteyen bir profile sahip izleyicilerden gelecek olan reytingler kapma adına, televizyondaki insanlar ağız ishali olmaya başlamışlardır. Sonumuz hayrolsun!