Iverson Gitti

Futbol takımına yaptığı dünyaca ünlü futbolcu transferlerinin yanında basketbol takımına da Iverson'ı getiren Beşiktaş ile Amerikalı süperstarın birlikteliği çok kısa sürdü. Takımdan ayrıldığını kendi ağzıdan açıklayan Iverson, bunun zorunlu bir ayrılık olduğunu ve Beşiktaş taraftarını çok özleyeceğini söyledi. Sezon başında transfer edildiğinde basketbolu fiilen olmasa da, adeta bırakmış olduğu bilinen 35 yaşındaki Iverson'dan NBA kariyeri ne olursa olsun, çok büyük işler yapacağı beklenmiyordu herhalde. Öyle de oldu ve Beşiktaş ligde iyi sonuçlar almazken, Iverson da oynadığı maçlar itibariyle ortalama bir guard havasındaydı.

Sonradan öğrenildi (!) ki, Iverson'ın bir hastalığı vardı ve ameliyat olması gerekiyordu. ABD'de iflasın eşiğindeyken Beşiktaş'ın teklifiyle hayat bulduğu iddia edilen Iverson'ın sağ bacağında kist bulunuyor ve ameliyat riski bulunduğundan Mayıs ayına kadar dinlendirilmesi gerekiyormuş. Bir ay önce Amerika'ya giden Iverson'ın bıçak altına yatmayıp iğne tedavisi görmesi üzerine Beşiktaş ise sözleşmenin feshedileceğini açıkladı.

Kısa bir süre önce gerçekleşen mali kongrede, genel sekreter Fahrettin Curoğlu, Iverson'ın hastalığınıun dünyada 4 kişide görülen nadir bir hastalık olduğunu söylemişti. Acaba Iverson Türkiye'ye geldikten sonra mı yakalanmıştır hastalığa, yoksa hastalığı bilinerek mi transfer edilmiştir? Sağlık kontrolü de göstermelik yapılan bir prosedür müdür, yoksa hastalık teşhis edilememiş midir?

Yıllık 1.5 milyon dolara anlaşılan Iverson'a henüz sadece 450 bin dolar ödediğini açıklayan Beşiktaş ise, Iverson sayesinde yaptıkları tanıtımın yanında ödedikleri miktarın hiçbir şey olduğu görüşünde. Maddi sorunlar yaşayan basketbol şubesinin 3,5 ay ödeme yapmadığı için antrenmana çıkmama protestosunda bulunan Türk oyuncuların yanı sıra yaptıkları tanıtım için gurur duymaya devam edebilir Beşiktaş kulübü!

Öte yandan Iverson'ın da, Reebok firmasıyla yaptığı anlaşmaya göre, "firmanın Avrupa'da tanıtımına katkı payı" adıyla 8 milyon dolar gelir elde edecek olan Iverson'ın, Türkiye macerasının sebebi de ortaya çıkıyor. Haberi alır almaz avukatları aracılığıyla iddianın doğru olup olmadığını araştırmaya başlayan Beşiktaş yönetimi,  acaba Iverson'ın gerçekten basketbol oynamak için mi ülkemize geldiğini sanmaktadır? Veya herkes her şeyin farkındadır da, olayın üzerine gitme girişimleri tamamen göstermelik birer adımdan ibarettir ve ortada bir sporcu transferinden çok danışıklı dövüş mü vardır?

Beşiktaş kulübü Iverson'ı getirerek adını duyurmuş olabilir. Marka değerini arttırmış olabilir. Genç basketbolcular bir zamanlar hayranlıkla izledikleri bir süperstarla aynı takımda ve rakip olmaktan heyecan duymuş olabilirler. Ancak basketolun gelişiminin yolunun bu olmadığı açıktır ve kadrosundaki diğer oyunculara ödeme yapmazken, Iverson ile ilgili  her şey bilinirken böylesine bir anlaşma yapıldıysa tek kelimeyle utanılması gerekir!..

Yorumlar

Yorum Gönder

Çok okunan

Adaleti düdüklemek!

Resim
Mahpusluk zordur, ağırdır. Hele bir de kapalı alanda kalma korkunuz varsa veya yerinde duramayan, sürekli bir şeylerle ilgilenen, bir yerlere giden bir insansanız. Üstelik haksız yere de girdiyseniz o deliğe, en azından öyle hissediyorsanız, işkenceden farksızdır. İster bir gün, ister bin gün olsun çektiğiniz ceza. Hapishaneler dolmuş, tıklım tıklım hale gelmiş, yüksek mevcutlu yeni hapishanelerin açılacağı bir ülkedeyiz. Suç oranı tavan yapmış, hırlısı hırsızı, tacizcisi tecavüzcüsü elbette bir kenara, gazetecisi habercisi, sosyal medyadan yazdıklarıyla kodese atılanların artık haber değeri yok. Adalet kavramının yok olduğu, tutuklu yargılamaların suç tespit edilmeden bile isteye cezaya dönüştürüldüğü bir çukur. Öte yandan malı götürenin, arkası olanın, güçlünün, zalimin elini kolunu sallaya sallaya dolaştığı, hiç çekinmeden eylemlerine devam ettiği, herkesin göz yumduğu, insanların hak yerini bulsun diye değil yapılan eylemdeki çıkarına baktığı bir riyakârlık denizinde yüzdüğü...
Devamı

Mirasın üzerinde tepinmek!

Resim
İstanbul bir efsane şehir. Doğal güzellikleri, efsaneleri, tarihi yer ve yapıları, Boğaz’ı, hanları, hamamları ama bunların içinde en çok da el değmemiş olanları güzel. Yani güzel kalmayı başarmış. Çünkü elimizi nereye atsak, nereye dokunsak rant ve zenginlik anlayışıyla, gösteriş ve hırsla korumaktan çok yok etmek, sürdürmekten çok yıkmak anlayışıyla mahvetmişiz.  İstanbul’un, tarihi önemi, yapıtları, yaşanmışlıkları dolayısıyla hep bir kültür başkenti olarak kalması gerektiğini düşünmüştüm. Ne bu kadar kalabalığı hak ediyor, ne tüm sanayiinin, tüm ticaretin burada işleyip insanların geçimlerini burada kazanmaları gerekmesini. Bütün bunlar için de ciddi bir altyapı, üstyapı, yollar, binalar, iş merkezleri, araçlar, insanlar, okullar... Çıldırasıyla bir yoğunluğu hak etmiyor İstanbul. Çünkü metro çalışması yapıyorsunuz binlerce yıllık antik bir kent fırlıyor önünüze, yeni bir güzergah belirlemeye çalışıyorsunuz binlerce yıllık, o dönemlerden kalma kullanılan arkeolojik k...
Devamı

Hak Etmedik!

Resim
Ülkemizde düzenlenen   Dünya Basketbol Şampiyonası’na, milli takımımız müthiş bir başarı elde ederek damgasını vurdu, tüm dünyada adından söz ettirdi. Birbirinden güçlü takımları, birbirinden köklü ekolleri devirerek beklentilerin üzerine çıktı ve tüm Türkiye'ye bayram havası yaşattı. Şampiyona boyunca ülkenin büyük çoğunluğu maçları heyecanla izleyerek kazanılan başarıdan kıvanç duydu, basın da bu takıma hak ettiği gibi yer verdi. Yine de bu son turnuvada, her zamanki kötü alışkanlığımız tekrardan ortaya çıkmış oldu. Başka zamanlar görmezden geldiğimiz, küçümsediğimiz bir şeyden, zamanı gelince kapasitesinden fazla verim beklemeye bayılıyoruz. Yeniden tecrübe ettik ki, lig döneminde maç sonuçlarıyla ilgili birkaç satır haber yazmakla yetinin basın, normalin yüzlerce katı yer vermeye başladı basketbol haberlerine. Fakat, sakın ümitlenilmesin! Bir süre daha başarı hikayeleriyle ve “aslanlar, kaplanlar” başlıklarıyla karşılanan "dev"lerimizle dolu olacak olan sayfalar, ilk ...
Devamı